Blog

Biyomimikri: Hayatta kalma meselesi

“-Tek bir usta seç: -Doğa”

Ünlü ressam, düşünür Rembrandt 17. yüzyılda bu lafı ederken bugünlere bir selam göndermiş sanki. Bizler adropojen çağ olarak tanımlanan günümüz dünyasında tekrar doğaya yüzümüzü dönmeye çalışıyoruz. Yaşanan depremler, salgınlar, yangınlar, iklim krizi konuyu bir dakika bile ertelemememiz gerektiğini hatırlatıyor. Bizlerin de aklı başına gelmiş olacak ki, yeni tasarım ve yaşam felsefeleri ile unuttuklarımızı hatırlamak için çaba gösteriyoruz. Doğaya hükmeden insandan, doğadan öğrenen insan kavramına yeniden dönmeye çalışıyoruz. Biyomimikriyi  de bu felsefelerden biri olarak daha çok duyuyoruz artık.

Biyomimikri terimi ilk defa 1997 yılında Janine Benyus tarafından ortaya atıldı. Yunanca “bios” (yaşam) ve “mimesis” (taklit) kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor.  Benyus tarafından biyomimikri şu şekilde tanımlamış: “Biyomimikri, doğanın modellerini, sistemlerini, oluşum süreçlerini ve elementlerini inceleyen ve elde ettiği bilgilerden taklit ederek ya da yaratıcı ilham alarak yararlanan, problem çözmeye yönelik yeni bir bilimdir.”

Eskimeyen dünya eskidi

Doğanın kendi içindeki olan uyumuna baktığımızda tüketmeye yönelik bir ekosistemi olmadığını görürüz. Oysa günümüzün tüketim üzerine kurulmuş olan yaşam standartları, milyonlarca yılda eskimeyen dünyamızı çok kısa sürede eskitmeyi başardı. Neyse ki yaşamı tasarlarken, çeşitli problemlere çözümler üretirken ve yenilikçi teknolojiler geliştirirken doğadan ilham almak gerekliğini 21. yüzyıl insanı fark etti. Geriye dönüp bakınca yaşamı kolaylaştıran, basit icatların çoğunun doğayı gözlemleyerek yapıldığını hatırladı.

Tekstilde, ulaşıma biyomimikri

Mimariden, tekstile, ulaşımdan, gıdaya pek çok alanda biyomimikri felsefesi ile tasarlanan ürünler hayatın her alanında. Birkaç örnek sıralayalım:

İspanya’nın Barselona kentinde yer alan Bitmeyen Kilise adıyla turistlerin ilgi odağı olan Sagra da Familia da mimaride bir biyomimikri örneği. 1883 yılında Antoni Gaudi tarafından yapımına başlanan ve 1926 yılında Gaudi’nin ölümüyle yarım kalan kilise hala da tamamlanmamıştır. “Atölyemin dışındaki ağaç benim akıl hocamdır” diyen Gaudi, kiliseyi de doğadan ilham alarak tasarlamıştır. Kolonlar ağaç dallarına öykünürken, iç mekanda doğadan imgeler görmek mümkündür.

İsveçli mühendis Georges de Mestral 1955 yılında pantentini aldığı cırt cırt bantı 1948 yılında icat etmişti. Köpeğiyle doğada yürüyüşe çıktığı sırada pantolonuna yapışan dulavrat otunu mikroskop ile incelemiş ve bu bitkilerin mini kancaları ile kumaşa tutunduğunu keşfetmişti. Bundan esinlenerek de bugün tekstil, endüstriyel tasarım gibi birçok alanda kullanılan cırt cırt bant da dediğimiz velcro bağını icat etti.

Köpekbalığı hızında yüzücüler

Profesyonel yüzücüler için tasarlanan mayolar da köpekbalıklarının derileri ilham alınarak üretilmiştir.
Köpekbalıklarının derilerinde bulunan bir diş yapısı, su altında hareket ederken düşük basınç bölgesi oluşturur ve böylece oluşan girdaplar sayesinde köpekbalığı suda hızlı bir şekilde hareket edebilir. Profesyonel yüzme mayolarında uygulanan bu tasarım, yüzücülerin çok daha az kas kuvveti harcayarak daha hızlı bir şekilde hareket etmesini sağlar.

Yalıçapkını kuşlarının gagalarını suya sokuşlarını gözlemleyen Japon bilim insanı Eiji Nakatsu, kuşların gagalarını sudan çıkarırken neredeyse hiç su sıçratmadıklarını fark etmişti. Hızlı trenlerdeki sonik patlama ya da tünel patlaması adı verilen ses sorununa böylelikle çözüm üretti. Bu ses sorunu nedeniyle hızlı trenler şehir içinde kullanılamıyordu. Hızlı trenlerin baş bölgeleri, yalıçapkını kuşlarının gagasından ilham alan bir şekilde tasarlandığında ise sonik patlama sorunu ortadan kalktı ve trenler yüzde 15 daha hızlı bir şekilde hareket etmeye başladı.

Bütün bu örnekler bize gösteriyor ki, biyomimikri felsefesini benimser, rehber edinirsek doğanın düzenini bozmadan, dünyayı tüketmeden, sürdürülebilir bir yaşam ve her türlü inovatif çözüm üretebiliriz. Yani biyomimikri artık bir hayatta kalma meselesidir. O halde Mevlana’nın sözü ile bitirelim: “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum.”

DEKORLAR

ÜRÜNLER

ETİKETLER

AHŞAP

ATIK

COVİD 19

DOKULA

ENDÜSTRİYEL

ENDÜSTRİYEL TASARIM

GERİ DÖNÜŞÜM

HİJYEN

ISIL ENERJİ

KARANTİNA

KARBON AYAKİZİ

MASKE

MEKAN VE ÜRÜN TASARIMI

MESAFE

MOBİLYA TASARIM

ORMAN

ORMAN BAKIM

ORMAN VARLIĞI

ORMAN ÜRÜNLERİ

RENKLER

STARWOOD

TASARIM

ÇEVRE

İNEGÖL

SIFIR ATIK

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir