Michael Thonet’in devrim niteliğindeki tasarımları, mobilya dünyasında köklü bir dönüşüm yarattı. 19. yüzyılın ortalarında Avrupa’da başlayan bu hikâye, yalnızca bir sandalye tasarımından çok daha fazlasını ifade ediyor.

Thonet’in geliştirdiği bükülmüş ahşap tekniği, mobilya üretiminde seri üretimin önünü açtı ve tasarım anlayışını kökten değiştirdi.
1830’larda Almanya’da mobilya üretimine başlayan Michael Thonet, geleneksel marangozluk tekniklerinden farklı olarak ahşabı buharla bükme yöntemini geliştirdi. Bu yenilikçi teknik sayesinde, daha önce yalnızca el işçiliğiyle mümkün olabilen kıvrımlı formlar, seri üretimde de uygulanabilir hale geldi. Tarihte işgücünün evrelere ayrılarak endüstrileştirildiği ilk mobilya örneği olan Thonet, kutulanarak 36 adet sandalyenin bir metreküp hacime sığabildiği ilk örnek olarak tarihe geçti. 1850’lere gelindiğinde, Thonet’in sandalyeleri özellikle kafe ve restoranlar için vazgeçilmez hale gelmişti. En ünlü tasarımlarından biri olan No. 14 sandalyesi, hem hafif hem dayanıklı olmasıyla büyük ilgi gördü ve kısa sürede milyonlarca üretildi. Bu model, 19. ve 20. yüzyıl boyunca kahvehanelerden konser salonlarına, aristokrat evlerinden mütevazı mekânlara kadar geniş bir kullanım alanına ulaştı. Thonet, tasarımın demokratikleşmesini sağlayarak, kaliteli ve estetik mobilyaların daha geniş kitlelere ulaşmasını mümkün kıldı.

Eyfel’in Thonetleri
Thonet hakkında anlatılan hikayelerin en meşhuru da Paris’te geçiyor: Eyfel Kulesi’ne deneme örnekleri çıkarılan sandalyelerden biri 57 metre aşağı düşüyor ve hiçbir zarar görmüyor. Bunun üzerinde Eyfel Kulesi’nin restoranındaki tüm sandalyeler Thonet oluyor. Ayrıca Leo Tolstoy, Johann Strauss, Pablo Picasso, Charlie Chaplin gibi dönemin sanatçıları Thonet sandalyeleri kullanıyorlar.
Thonet’in mirası, yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmadı; Amerika’dan Asya’ya kadar pek çok ülkeye yayıldı. Sandalyeleri, dönemin en önemli tasarımcıları ve mimarları tarafından benimsendi, Art Nouveau ve Bauhaus gibi akımların temel taşlarından biri haline geldi. 20. yüzyılın başlarında Thonet’in tasarımları modern mobilya anlayışının öncülerinden biri olarak kabul edildi. Günümüzde dahi, orijinal Thonet sandalyeleri koleksiyoncuların gözdesi olmaya devam ediyor.

Thonet’den Hazeran Sandalyeye
Bu tasarım akımının Türkiye’deki yankısı ise İnegöl’de duyuldu. Mobilya üretimiyle tanınan İnegöl, ahşap işçiliğinde ustalığını Thonet sandalyesiyle birleştirerek kendi yorumunu kattı. 1930’lu yıllarda Hasan Ağa’nın öncülüğünde başlayan bu üretim süreci, İnegöl’ü ülkemizin mobilya merkezi haline getiren adımlardan biri oldu. Bulgaristan seyahati sırasında Thonet sandalyesiyle tanışan Hasan Ağa, kayın ağacı bol olan İnegöl’de de bu üretimi başlatmaya karar verdi. Bir İtalyan ustayı bölgeye getirerek 1934 itibarıyla Cerrah Köyü’ndeki fabrikasında Thonet tipi sandalyeler üretilmeye başlandı.
Bu yeni üretim süreci, İnegöl’ün mobilya sanayisinde adını duyurmasını sağladı. “Hazeran Sandalye” adı verilen bu özel tasarımlar, Türkiye’deki ilk yerli Thonet üretimi olarak tarihe geçti. Daha önce ithal edilen Viyana tarzı sandalyeler, artık yerli üretime dönüştü ve İnegöl, zamanla Türkiye’nin mobilya başkenti olarak anılmaya başladı.
Meşhur Viyana kahvelerinde kullanılan Thonet sandalyesi bugün endüstriyel tasarımın ikonlarından biri. Thonet sandalyesinin mirası, hem dünya tasarım tarihinde hem de İnegöl’ün mobilya sanayisinde önemli bir yer tutuyor. Zamansız ve fonksiyonel yapısıyla her dönemde popülerliğini koruyan bu sandalyeler, geçmişin ustalığını günümüzle buluşturarak tasarım severlerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. İnegöl’ün ustaları tarafından hâlâ üretilen bu efsanevi tasarımlar, hem yerel hem de uluslararası pazarda ilgi görmeye devam ediyor.
DÉCORS
DES PRODUITS
ETİKETLER
AHŞAP
ATIK
COVİD 19
DOKULA
ENDÜSTRİYEL
ENDÜSTRİYEL TASARIM
GERİ DÖNÜŞÜM
HİJYEN
ISIL ENERJİ
KARANTİNA
KARBON AYAKİZİ
MASKE
MEKAN VE ÜRÜN TASARIMI
MESAFE
MOBİLYA TASARIM
ORMAN
ORMAN BAKIM
ORMAN VARLIĞI
ORMAN ÜRÜNLERİ
RENKLER
STARWOOD
TASARIM
ÇEVRE
İNEGÖL
SIFIR ATIK
Benzer Yazılar